Sefiller roman özeti, konusu, kahramanları ve olay örgüsü;
Sefiller Konusu
Romanın Konusu:
Sefiller, Fransız yazar Victor Hugo’nun romanıdır. Romanın esasını Jean Valjean’ın hayatı teşkil ediyor, onun on dokuzuncu asrın otuz senesindeki maceraları anlatılır. Jean Valjean ailesini doyurmak için bir ekmek çaldığı için kürek çekmeye mahkum edilir, birkaç kez kaçmaya çalış tığı için cezası on dokuz yıl olur, sonunda serbest kalır ve kimliğini değiştirir. Roman, onun maceraları üzerine kuruludur.
Sefiller Özet
Romanın Özeti:
Romanın başkahramanı Jean Valjean, yoksulluk yüzünden ekmek çalarken yaka lanarak kürek cezasına mahkûm edilir. Birkaç kez hapisten kaçmaya teşebbüs ettiği için cezası ağırlaştırılır. Mahpusluk şartlarının ağırlığı ve yaşadığı ortam Jean Valjean’ın ruhunu köreltir.
Hapisten kaçar ve bir piskoposun evine sığınır. Misafir olduğu bu piskoposun şamdanlarını çalar. Fakat yakalanır. Bu olayı bir fırsat bilen piskopos Jean Valjean’ın içindeki iyi tarafı uyandırma ve ruhunu tekrar arındırması için şamdanları ona hediye eder. Piskoposun bu davranışından etkilenen Jean Valjean, toplum tarafından bir mahkûm olarak damgalanmasına rağmen bundan sonraki hayatında doğru yolda yürümeye karar verir.
Mösyö Madelaine takma adıyla ticaret hayatına atılır. Kısa zamanda zengin olur. Üstüne üstlük bulunduğu şehrin belediye başkanı seçilir. Şehrin yoksullarını korur. Fantine adında düşkün fakat ruh bakımından temiz bir kadını polis memuru Javert’in elinden kurtarır. Bu arada polis tarafından hâlâ aranmaktadır. Kendisi yerine suçsuz birinin yakalandığını öğrenince vicdan azabı duyar ve gerçek kimliğini açıklayarak polise teslim olur.
Zindandan bir kez daha kaçmayı başarır. Temiz bir insan olarak hayatta şansını bir defa daha denemek ister. Kendisini Fantine’in kızı Cosette’i büyütüp yetiştirmeye adar. Fakat polis memuru Javert’in takibi sonucu kimliği tespit edilir. Jean Valjean bir manastıra sığınarak izini kaybettirir. Bu defa Fauchelevent adını kullanmaktadır.
Cosette büyümüş ve üniversite öğrencisi Marius arasında temiz bir sevgi başlamıştır. Marius, General Lemarque’ın cenaze töreni dolayısıyla 5 Haziran 1832 ayaklanmasında, Saint-Denis Sokağı’ndaki barikatı savunan cumhuriyetçi öğrenciler arasındadır. Jean Valjean, Cosette’i düşünerek Marius’u koruma işini üstüne alır. Barikat top ateşine tutulur, cumhuriyetçilerin savunması kırılmaya başlanır. Bu sırada Jean Valjean, ihtilalciler tarafından daha önce esir edilen polis memuru Javert’i idam etme işini üstüne alır. Fakat havaya ateş ederek Javert’in kaçmasına yardımcı olur. Sonra yaralanan Marius’u omuzlayarak kanalizasyona iner. Güçlükle bir başka sokağa çıkmayı başarır; fakat karşısında Javert’i görür. Javert, yaralı Marius’u evine götürmesi için ona müsaade eder. Jean Valjean, teslim olmak için geri döndüğünde Javert’i bulamaz. Onurlu polis memuru minnettarlık duygusuyla görevini yapamadığını düşünerek kendisini Seine Nehri’ne atarak canına kıymıştır.
Marius ile Cosette evlenirler. Jean Valjean, artık iyice ihtiyarlamış ve güçten düşmüştür. Kısa zaman sonra ölür. Başucunda piskoposun doğru yola girmesi için verdiği şamdanlar yanmaktadır.
Eserin Kişileri:
Jean Valjean, Fantine, Javert, Cosette